Ekonomide Değişen Dinamikler ve Kıbrıs

Ekonomi, sadece bir bilim dalı değil, aynı zamanda devletlerin kaderini şekillendiren bir güç merkezidir. Devletlerin büyüklükleri bu ölçeğe göre tarif edilir, savaşlar bu arena üzerinden başlatılır, tehditler ekonominin dilinden anlar ve hükümetler bu yüzden düşer. Son yüzyılda, ekonominin küresel sahnede oynadığı rol giderek büyüdü ve etkisi derinleşti. Özellikle yapay zekanın devreye girmesiyle birlikte, büyük şirketler bu yeni oyuncuyu kendi lehlerine kullanmayı öğrenerek, piyasaları şekillendirme gücünü elde ettiler. Dünyanın en büyük on şirketinin toplam piyasa değeri, diğer tüm şirketlerin toplamını geçmiş durumda ve yakında ilk beşinin, geri kalan herkesten daha büyük olacağı tahmin ediliyor. Bu durum, para dağılımındaki büyük dengesizlikleri daha da keskinleştiriyor ve tüketicilere bazı ürünleri alma konusunda adeta bir zorunluluk yüklüyor. Günümüzde teknoloji olmadan ekonomik bir varlık sürdürmek neredeyse imkânsız hale gelmiştir.

Kuzey Kıbrıs'ın durumuna bakıldığında, yapay zeka ve teknolojide büyük bir ilerleme kaydettiğimizi söylemek isterdik; ancak gerçekler, bizim hâlâ daha ilkel seviyede sorunlarla mücadele ettiğimizi gösteriyor. Nepotizm gibi derin köklü sorunlar, adil olmayan işe alımlar ve kayırmacılıkla mücadele, toplumumuzun önemli yapısal sorunları arasında yer alıyor. Ekonomik olarak zengin bir toplum görüntüsü veren ancak devlet bütçesi açısından yetersiz kalan yapı, inşaat sektörü, emlak piyasası ve otel sektörü gibi alanlarda bu dengesizliklerin daha da artmasına önemli ölçüde katkıda bulunuyor.

Bu bağlamda, Kuzey Kıbrıs'ın global ekonomik trendlerden izole kalmaması, yapay zeka ve yüksek teknoloji yatırımlarına yönelik somut adımlar atılması gerekiyor. Eğitim ve araştırma faaliyetlerine daha fazla yatırım yaparak, ekonomik ve sosyal dengesizliklerin önüne geçilebilir ve adil bir toplumsal yapı sağlanabilir.