Silah mı, Adalet mi? Köşe Yazısı – Ece Balcı
- memleket gazetesi
- Aug 25
- 1 min read





Son günlerde dile getirilen “polis yetersiz kalıyor, halk kendini korumak için silahlanmalı” söylemleri, aslında bir gerçeği açık ediyor: Devlet görevini yapamıyor. Ama çözüm bu mu? Halkı silaha yönlendirmek mi? Hayır! Bu, toplumu güvenliğe değil, kaosa sürükler.

Uygun Görülene Silah! Peki Kime Göre Uygun?
Açıklamalarda “uygun görülen kişilere” silah ruhsatı verileceği söyleniyor. Peki bu uygunluğun ölçüsü ne? Kim karar verecek? Hangi kriterlere göre?
Eğer bu kararlar şeffaf değilse, liyakat yerine yakınlıklar belirleyici olacaksa, silah ruhsatı bir hak değil, ayrıcalığa dönüşür. Ve ayrıcalıkla verilen her silah, halkın güvenini değil korkusunu artırır.
Kaosun Kapısı Aralanıyor
Dünyanın her yerinde aynı tablo yaşandı: Devletin adalet ve güvenliği sağlayamadığı yerlerde mafya, çeteler ve bireysel hesaplaşmalar düzeni ele aldı. İnsanlar silahlandıkça huzur gelmedi, aksine şiddet sıradanlaştı. Bu tabloyu ülkemize taşımak isteyenlere tek bir şey söylemek gerekiyor: Toplumu silaha değil, adalete teslim edin!
Asıl Görev Nerede?
Halkı silahlandırmak kolaydır. Zor olan ise polisi güçlendirmek, adaleti hızlandırmak, suçla kararlı bir şekilde mücadele etmektir. Gerçek görev budur. Güçlü bir polis teşkilatı ve hızlı işleyen bir adalet sistemi varken kimse silaha ihtiyaç duymaz.
Son Söz
Bizim ihtiyacımız tabancalara değil, güven veren kurumlara. Silah değil, adalet! Silah değil, polis gücü! Silah değil, hukukun üstünlüğü!
Unutmayalım: Devletin görevi halkı silaha muhtaç bırakmak değil, halkı güven içinde yaşatmaktır.
Comments