Yalanlar Denizinde Bir Ada

Köşe Yazısı - Mehmet Davulcu

Türkiye'de Kıbrıs'la ilgili doğru zannedilen çok sayıda yalan var. Bu yalanların bazıları bu sözde anı yazısında yer almış.

Yalan-1 Yazıda anlatılan Kıbrıs ziyareti 1961 olarak veriliyor. Kıbrıs'ta bu tarihte 2 toplum arasında çatışma yoktur. Tersine, çatışmasız geçen Kıbrıs Cumhuriyeti'nin ilk 3 yılının 2'ncisidir.

Yalan 2. 1961'de Kıbrıs'ta Cumhuriyet vardır ve dolayısıyla EOKA/İngiliz çatışması 2 yıl önce bitmişti.

Yalan-3 Binbaşı İlhan'ın ailesinin öldürüldüğü tarih 24 Aralık 1963'tür. Sözde anı yazısındaki ziyaret tarihinden 2 yıl sonra.

Yalan-4 Kıbrıs'ta EOKA'nın köyü diye bir yer yok. EOKA vardı ama her yerde.

Yalan-5 "Rumlar Türkleri öldürüyordu, katlediyordu, katliamlar yapıyordu. Kıbrıslı Türkler savunmasızdı. Türkiye geldi kurtardı. Türkiye gelmeseydi Rumlar hepsini katledecekti"

Yalanın daniskası dedikleri bu olsa gerek. Kıbrıs'taki Türk ve Rum çatışması 24 Aralık 1963'te başladı ve aralıklarla 1967'ye kadar sürdü. 1968 başlarında düşük yoğunluklu bir çatışma daha oldu ve silahlar sustu. 68'den 74'e kadar hiç çatışma olmadı. 21 Aralık'ta başlayıp 1968 başında biten kanlı çatışmalarda Rumlar Karşısında çatışan Kıbrıslı mücahitlerdi ve tek başınaydı. Dahası çatışmaların ilk günlerinde Yunan Alayı'nın saldırısına uğrayan Türkiye'ye ait olup Kıbrıs'ta bulunan Kıbrıs Türk Kuvvetleri Alayı'nı da kurtaran yine Kıbrıslı Türk mücahitlerdir.

Yalan-6. "1974'te Kıbrıs'ta Rumlar Türkleri katlederdi de bu yüzden Türk askeri 20 Temmuz 74'te müdahale edip kurtardı" Bu da yalanın kuyruklusu!. 15 Temmuz 1974'te Yunan Alayı Kıbrıs Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı olan Makarios'a karşı darbe yaptı. Darbe kısmen başarılı oldu, ancak Makarios ölmedi, ülkeden kaçtı. Darbeciler ile yasal hükumet yanlıları arasında 3 gün çatışma oldu. 3. günden itibaren darbeciler yönetimi kontrol altına aldılar. Bu 3 günlük çatışmada Kıbrıslı Türkler yoktu. Taraf değildi. Mücahitler teyakkuz halindeydi. Bir tek Kıbrıslı Türk'ün burnu bile kanamadı. Rumlar ve Yunanlılar arasındaki 3 günlük çatışma bittikten sonra 2 gün çatışmasız geçti ve 20 Temmuz'da Türkiye Kıbrıs'a askeri harekat başlattı. O günlerde Türkiye'nin dile getirdiği resmi gerekçe, "3 garantör ülkeden biri olarak Kıbrıs'taki bozulan nizamı yeniden tesis etmek" şeklindeydi ve doğruydu. Nitekim, 2. Harekattan sonrası ateşkes ilan edildikten sonra Kıbrıs Cumhurbaşkanı Makarios Londra'dan alınıp Lefkoşa'ya getirildi ve makamına oturtuldu.

Yalanların gerçeklerin yerine geçtiği bir sorun oldu Kıbrıs sorunu. Neden bir türlü çözülemediğinin açıklaması bu olsa gerek. Çünkü ne kadar parlatılıp parlatılıp ileri sürülse de yalan yalandır.